top of page

Bilincin Dijital Ortama Aktarılması

  • Yazarın fotoğrafı: Esiner KAMRAN
    Esiner KAMRAN
  • 29 Nis
  • 3 dakikada okunur

Giriş

İnsanlığın ölümsüzlük arayışı, tarih boyunca farklı biçimlerde kendini göstermiştir. Günümüzde ise bu arayış, biyoteknoloji ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmelerle bambaşka bir boyut kazanmış durumda. Bilincin dijital bir ortama aktarılması, yani “mind uploading” ya da “whole brain emulation” fikri kişinin anıları, kişiliği ve düşünme biçimiyle birlikte zihninin bir bilgisayar ortamında yeniden var olmasını hedefliyor. Peki bu gerçekten mümkün mü? Bilim insanları bu konuda neler yapıyor?

1. Mind Uploading Nedir?

Mind uploading, bir insan beynindeki tüm nöron bağlantılarının (sinaptik haritanın) ve biyolojik işleyişin dijital ortamda simüle edilmesi sürecine verilen isimdir. Teoride, beynin işleyişi tamamen kopyalanarak bir bilgisayar programı, robot ya da dijital ortamda yaşamaya devam etmesi sağlanabilir.

Bu fikrin ardında şu varsayımlar yatar:

  • Bilinç ve benlik dediğimiz olgu, fiziksel beynin nöronal işleyişinden kaynaklanıyor.

  • Eğer bu işleyiş eksiksiz şekilde dijital ortamda yeniden üretilebilirse, bilincin de o ortamda devam etmesi mümkün olabilir.

 

2. Bilimsel Yaklaşımlar ve Deneyler

Bilincin dijital ortama aktarılması hâlâ kuramsal bir düzeyde olsa da bu alanda atılan önemli deneysel adımlar var. Özellikle son yıllarda, nöronal ağların dijital ortama taşınması konusunda dikkat çeken çalışmalar yürütülüyor.

a) Connectome Projeleriİnsanın beynindeki tüm sinaptik bağlantıları ve nöronal yapıları haritalamayı amaçlayan projeler

  • Human Connectome Project (HCP) ve

  • MICrONS (Machine Intelligence from Cortical Networks) gibi girişimler, beyin bağlantı haritalarını çıkararak bu bağlantıları dijital ortamda modellemeyi hedefliyor.

b) C. elegans Beyin Simülasyonu302 nörona sahip bu solucan türünün sinir sistemi haritalandı ve OpenWorm Projesi ile dijital ortamda işleyişi simüle edildi.

c) 2015 Blue Brain Project Fare Beyni DeneyiBilincin dijital ortama aktarılması fikri açısından en dikkat çeken deneylerden biri, 2015 yılında İsviçre’de Blue Brain Project kapsamında gerçekleştirildi.

Bu deneyde bilim insanları, fare beyninin küçük bir bölümündeki yaklaşık 31.000 nöron ve bu nöronların 40 milyon sinaptik bağlantısını nano düzeyde görüntüleyerek üç boyutlu dijital bir model oluşturdular.

Bu model sayesinde, dijital ortamda fare beyninin belirli bölgelerinin nasıl etkileşime geçtiği elektriksel sinyallere nasıl tepki verdiği ve birbirine nasıl sinyal ilettiği gözlemlendi.

Deneyin detayları:

  • Öncelikle fare beyninin somatosensoriyel korteks bölgesi seçildi. Bu bölge, hareket ve dokunma gibi temel duyusal bilgilerin işlendiği alandır.

  • Bu bölgedeki her nöronun tipi, bağlantı noktası ve sinaptik özellikleri ayrı ayrı kataloglandı.

  • Toplanan veriler, IBM’in Blue Gene süper bilgisayarı ile simüle edildi.

  • Ortaya çıkan dijital beyin modelinde nöronların gerçek hayattaki gibi elektriksel sinyaller üretip yaydığı ve belirli dış uyarıcılara karşı senkronize tepkiler verdiği görüldü.

Bu deney, ilk kez bir memelinin beyin bölgesinin bu denli detaylı dijital modellemesini gerçekleştirdiği için mind uploading fikrinin teknik olarak ne kadar zor ama teorik olarak ne kadar mümkün olabileceğini göstermesi açısından son derece önemli kabul edildi.

Deneyin sınırlamaları:

  • Simüle edilen beyin bölgesi oldukça sınırlıydı ve bilinç benzeri bir işleyiş göstermedi.

  • Ancak bu tür deneyler, beynin dijital ortama aktarılabilirliğinin ilk teknik altyapısını oluşturuyor.

d) İnsan Beyni Üzerine Çalışmalarİnsan beyni, yaklaşık 86 milyar nöron ve trilyonlarca bağlantıya sahip olduğu için simülasyonu son derece zorlu. Yine de laboratuvar ortamında insan nöronlarıyla dijital bağlantılar kurmak için deneyler sürüyor.

  • Organoid çalışmaları: Kök hücrelerden laboratuvar ortamında mini beyin dokuları geliştiriliyor ve bu yapılar sinyallerle dijital sistemlere bağlanıyor.

  • 2023’te, Avustralya’daki bir laboratuvarda organoidlerin basit video oyunlarını oynayabilecek düzeyde sinyal üretmesi sağlandı.

 

3. Teorik Modeller

Bilincin dijital ortama aktarılması için en yaygın kabul gören teorik yöntem:

Whole Brain Emulation (Tüm Beyin Simülasyonu)

  • Beyin hücreleri, bağlantılar ve elektrokimyasal süreçler dahil olmak üzere tüm yapının nano düzeyde taranması gerekir.

  • Bu veriler, yüksek kapasiteli bilgisayarlara aktarılarak beynin işleyişi simüle edilir.

  • Kişinin anıları, kişiliği ve bilişsel süreçleri teorik olarak bu ortamda yeniden canlandırılabilir.

 

4. Etik ve Felsefi Tartışmalar

Mind uploading fikri beraberinde derin etik ve felsefi sorunları da getiriyor:

  • Bu dijital zihin gerçekten “sen” olacak mı, yoksa sadece bir kopyan mı?

  • Bilinç yalnızca nöronal bağlantılardan mı ibaret, yoksa biyolojik bedenin ve deneyimlerin katkısı var mı?

  • Dijital bilincin hakları olacak mı?

  • Ölümsüzlük, insan psikolojisi ve toplumsal yapı üzerinde nasıl etkiler bırakır?

Bu sorular, yapay zekâ etiği ve nöroloji felsefesi çevrelerinde sıkça tartışılıyor.

5. Sonuç

Bilincin dijital ortama aktarılması günümüzde henüz tamamen mümkün değil. Ancak fare beyni üzerinde 2015’te yapılan deney, C. elegans sinir sistemi simülasyonu, organoid çalışmaları ve insan beyni bağlantı haritalama projeleri sayesinde bu hedefe doğru teknik ve bilimsel olarak adım adım ilerleniyor.

Önümüzdeki 50-100 yıl içinde yüksek kapasiteli bilgisayarlar, yapay zekâ algoritmaları ve nöronal haritalama teknolojileri geliştikçe, mind uploading teorisinin daha somut hale gelmesi bekleniyor.

Yine de bu süreç, sadece teknoloji değil; felsefi, etik ve toplumsal boyutlarıyla da insanlığın en çetin sınavlarından biri olacak.

 
 
bottom of page