Zihinsel güçler, uzun yıllardır bilim kurgu filmlerinin, romanların ve halk efsanelerinin başrolünde yer alır. Telepati gibi olağanüstü yetenekler, insanların zihinsel potansiyelinin sınırlarını aşarak dünyayı değiştirebilme fikrini sunar. Ancak, bu tür yetenekler gerçek olabilir mi? Bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalar ve deneyler, bu güçlerin doğasına dair ne söylüyor?

Telepati Nedir?
Telepati, bir kişinin düşüncelerinin veya duygularının, herhangi bir fiziksel etkileşim olmadan başka birine aktarılmasıdır. Yani insanlar arasında "zihinsel iletişim" kurma yeteneğidir.
Telepati Gerçekleşebilir mi?
Beynimiz, elektriksel sinyallerle çalışır ve bu sinyaller, beynin farklı bölümleri arasındaki iletişimi sağlar. Beyin dalgaları, daha önce düşünmediğimiz şekillerde iletişim kurmamıza yardımcı olabilir. Ancak, bu sinyallerin başka bir beyinle “iletişim kurma” yeteneği hakkında hiçbir bilimsel argüman yoktur.
Telepatiye Bilimsel Değerlendirme
Ganzfeld deneyi, telepatiyi test etmek amacıyla 1970'lerin sonlarında geliştirilmiş bir yöntemdir. Bu deneyde bir katılımcı (gönderici) bir başka katılımcıya (alıcı) bir bilgi gönderir. Alıcı, özel bir odada yüzü yarıya kadar beyaz bir yarı saydam küre ile kaplanmış bir şekilde, gürültüsüz ve rahat bir ortamda herhangi bir dış uyarıcıdan etkilenmeden tek bir görüntü veya his almak üzere izole edilir. Deneyin amacı, alıcının doğru bir şekilde gönderilen içeriği algılayıp algılamadığını görmekti. Bu deneyde gönderici ve alıcı birbirine tam konsantreydiler. Sonuçlar hiçte şaşırtıcı olmadı; göndericiden gönderilen bilgilerin hiçbirisi alıcı tarafından doğru bilinemedi. Daha sonraları birçok bilim insanı tarafından başka şekillerde gerçekleştirilen telepati deneylerinde telepatinin gerçek olmadığı kesin olarak kanıtlanmıştır.
Nöropsikolojik Değerlendirme
Bilim insanları telepatinin gerçekliği üzerine yaptıkları birçok çalışma ile bunun bazı kişiler tarafından kabul görmesinin nedenini şu şekilde açıkladılar: birbiri ile görsel ve/veya işitsel temasta bulunan kişiler doğal duygu aktarımında bulunduklarından karşılarındaki kişinin bu duygudan yola çıkarak karşısındaki kişinin düşüncesini daha doğru tahmin ettiği gerçektir. Görüldüğü üzere bazı kişiler tarafından “paranormal” olarak lanse edilen bu olay günlük hayatımızda birçok kez karşılaştığımız tahmin etme olayından başka bir şey değildir.
Sonuç
Telepatinin gerçek olduğunu öne süren söylentiler tamamıyla safsatadır. Çünkü bilim, doğayı ve evreni anlamaya çalışırken doğrulanabilir veriye dayanır. İnsanların hayal gücünün sınırlarını zorlayan bu tür iddialara inanmak, gerçek bilimi göz ardı etmek demektir. Telepatinin gerçek olduğu yönündeki söylentilere kulak asmamak gerekir.